3 Mayıs 2011 Salı

kara murat kim?

dün gece 3'ten başlayıp sabaha kadar çalan bi araba alarmının bütün bir sokağı uyutmayışının ibretlik öyküsüdür bu.

a long time ago, in a dark and cold evening....
(noluyo lan, tamam o kadar da gloomy and mysterious diil.)

önce bekledim; bu tür durumlarda sabreder ve kazanırım hiç yerimden kendimi oynatmadan. illa ki sahibi gelecekti; 10 dk, 15 dk... ama yok!

mecburen söve söve yatak döşek toparlanıp bir hışımla oturma odasına geçtim bir gram uyku için. bu sefer de başımda tik tak eden saat; kalktım onu da çocuğa ceza verir gibi balkona kapattım. 2saat kadar rahat ettim.

kardeşim okula giderken uyandım, tekrar neyim varsa kucaklayıp yatağıma geri geçtim artık ses gitmiştir diye; heyhat! saatlerdir susmamıştı.

tekrar oturma odasına taşındım. bütün bunlar esnasında göz kapaklarımı yarım açabiliyorum en fazla; ancak önümü görecek kadar.

neyse efendim bi saat sonra yine aynı yerde yatarken duyduğum sesler içinde; hem akü bittiğinden hem de -nedense- araba anahtarla açılamadığından tutuşmuş şekilde toyota yardım'ı arayıp evi tarif eden babamın sesi, kapıya gelen komşu sesi, oturma odasında olduğumdan hala cılızca gelen alarmın sesi. bizim arabaymış!

gece bir ara babamın yanına gitmiştim bizimki mi acaba diye sormaya ben, ama bizimle alakası yok kızım dedi uyumaya devam etti kendisi...

kapıya gelen uykusu harap olmuş sinirli komşuya ise adam ilk cümlesini bitiremeden babam: "ya ilginç olan ne biliyor musun? ben 6-7 ay önce bunun alarmını söktürdüm, kedi medi atlıyo üstüne, ses yapıyo diye" :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

kelam