27 Haziran 2010 Pazar

dost dost diye nicesine sarıldım....*



seni ilk görüşüm dört gün önceydi. gece. yine deli gibi yorgundum, sanırım provadan dönüyordum, çok yoğun bir günün ardından saçım başım darmadağın ve oldukça uykulu haldeydim. eve geldiğimde seninle karşılaşacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. hoş, hep böyle olur ya, en hazırlıksız, en beklenmedik zamanlarda ortaya çıkarsın sen... herkes yaşamıştır bunu mutlaka...
amelsizce, sadece bir an önce kıyafetlerimi değiştirip uyumayı düşünerek odama girdim: ve ordaydın! ışığı açar açmaz ilk gördüğüm sen oldun! aslında sen de beni o anda beklemiyordun sanırım, çünkü ikimiz de önce bir irkildik, -açıkçası- korktuk birbirimizi görünce. sen geleceğimi biliyordun elbet, ama beni düşün bir de... varlığından bile haberdar değildim bunca zaman boyunca... kim bilir kaç kez ben uyurken gizlice beni izlemiştin uzaktan -belki de yakından... bunun için midir bilinmez... utandın... bir anda kayboldun... önemsemedim; bana özel değildir sandım, sadece geçerken uğramaktı belki seninki... ta ki iki gün sonraya kadar. evet -aslında seni tamamen unutmuşken- yine odama umarsızca girmemle seni görmem bir oldu. bu kez korkudan çok şaşkınlık vardı üzerimde; sen hakkaten benim için burdaydın... ve bu kez çok kararlı bir duruşun vardı ilkinin aksine. ben hemen babamı çağırdım, bunu bilmeye hakkı vardı ama.... evet yine ortadan kayboldun...
iki gün daha geçti... seni bir daha göremedim.. ama...korkuma rağmen sana hiçbir şey soramamak beni allak bullak etti... "neden ben", "neden burda", "ne zamandır" diyemedim sana... belki de tam benim için cesaretini toplamışken işin içine babamın girmesi seni korkuttu... bilmiyorum sorumluluk duygusu belki de.... düşüncesiz davrandım belki de.... hiçbir şey bilemiyorum...
ama inan, iki gündür -gece veya gündüz- her odama girdiğimde gözüm hemen seni gördüğüm yere gidiyor, tam kapının sağındaki kitap kolilerini gizleyen kırmızı örtünün üzerine...
sevgili misafirim, odamdaki hamamböceği; kimsin kimin nesisin bilmiyorum ama senle bir yüzleşme yaşamamız gerek! her nerdeysen... yerimi biliyorsun...

*benim sadık yarim kara fatmaymış.